Disleksi, normal IQ ve zihinsel işlevlere rağmen okuma veya hecelemede yetersizlik ya da belirgin zorluk olarak tanımlanır. Disleksi, bir kişinin grafik sembollerini, özellikle de dil ile ilgili olanları tanıma ve işleme yeteneğini engelleyen kronik bir nörolojik bozukluktur.

Birincil düzeyde belirtiler; görünürde bir neden olmamasına rağmen son derece zayıf okuma becerilerini, kelimeleri ve harfleri yanlış sırayla okuma, yazma eğilimi olarak sıralanabilir. Disleksinin bu belirtilerinde; kelime ve harflerin karıştırılması, tersine çevrilmesi ve okunaksız el yazısı belirgindir.

Disleksi ”özel öğrenme güçlüğü” alt başlıklarından biridir, diğerleri disgrafi, diskalkuli, dispraksi olarak bilinir.
Dislektik olan birçok kişide; görsel, yaratıcı ve problem çözmeyle ilgili güçlü beceriler bulunabilir.
Disleksi zeka ile bağlantılı değildir ancak öğrenmeyi zorlaştırabilir, okuma güçlüğünden etkilenen bireyler genellikle bilgiyi işlemekte ve hatırlamakta güçlük çekerler

Çocukların ve bireyin günlük faaliyetleri üzerinde önemli bir etkiye sahip olan ve 2010 Eşitlik Yasası(Dünya çapında kabulü) kapsamında bir güçlük olarak sınıflandırılan disleksi, yaşam boyu süren bir durumdur.
Disleksi kişiden kişiye değişir, okuma güçlüğü olan çocukların farklı oranlarda güçlü ve zayıf yönleri olabilir.
Genellikle DEHB yani ”Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu” gibi durumlarla birlikte ortaya çıkar.

Disleksi nedir?

Disleksi, dil ve okuma temelli bir öğrenme bozukluğudur. Disleksi, belirli dil becerilerinde, özellikle de okumada zorluk yaratan olumsuz davranışların ortaya çıkmasına neden olan bir dizi semptom anlamına gelir. Disleksisi olan öğrenciler; okuma, yazma, kelimeleri telaffuz etme gibi hem sözlü hem de yazılı olarak sorun yaşarken, diğer taraftan dil becerilerinde sıklıkla zorluklar yaşarlar.

Disleksi, bireyleri yaşamları boyunca etkiler; ancak etkisi kişinin hayatında ki farklı aşamalarda değişkenlik gösterebilir.

Disleksi nedir, Disleksi belirtileri, tedavi, test, belirtileri nelerdir

Disleksinin öğrenme güçlüğü olarak adlandırılmasının sebebi, çoğu devlet okulunda bulunmayan ”ses temelli cümle yöntemi” yani ”fonik temelli okuma eğitimi” olmadan başarılı olmakta zorlanılmasıdır.

Daha şiddetli formlarında, disleksi olan bir öğrenci devlet tarafından desteklenen ücretsiz eğitimlerle, özel eğitim almaya hak kazanabilir. Bu konuda bizimle iletişime geçerek, destek ve değerlendirme talep edebilirsiniz.

Okuma eylemi

Okumak karmaşıktır; beynimiz harfleri, seslere bağlar; bu sesleri doğru sıraya koymak ve kelimeleri okuyup anlayabileceğimiz cümleler ve paragraflar halinde bir araya getirmek bizim sorumluluğumuzdadır.

Yani kısaca ” okumak; kod çözme sanatıdır”. Anlamsız şekiller manzumesine anlam yüklemek ve ortaya iletişim aracı çıkartmak başlı başına bir yetenektir. Dislektikler zekaları gayet iyi olmasına rağmen ”kendilerinden beklenmedik ölçüde” bu, kod çözme sanatını yeterince başaramazlar ve desteğe ihtiyaç duyabilirler.

Disleksi hastaları, sayfada gördükleri harfleri, bu harf kombinasyonlarının çıkardığı seslerle eşleştirmesinde sorun yaşarlar. Tam da bu noktada disleksi hastaları tökezlediklerinde, geriye kalan bütün adımlar daha zor olacaktır.

Disleksik çocuklar ve yetişkinler, diğer zorlukların yanı sıra akıcı bir şekilde okumak, kelimeleri doğru yazmak ve ikinci bir dil öğrenmek için mücadele ederler. Ancak bu zorlukların genel zekalarıyla hiçbir bağlantısı yoktur.

Aslında disleksi, çok daha iyi bir okuyucu olma zekasına sahip bir kişide ortaya çıkan, okumadaki beklenmedik zorluktur. Disleksisi olan insanlar yavaş okuyucular olsalar da, genellikle paradoksal olarak, güçlü akıl yürütme yeteneklerine sahiptirler bunun yanında çok hızlı ve yaratıcı düşünürler.

Disleksi çok yaygındır, nüfusun yüzde 10’unu etkilediği düşünülüyor ve öğrenme güçlüğü olanların yaklaşık yüzde 80-90’ını temsil ediyor. Bilimsel araştırmalar, disleksik ve tipik okuyan çocuklar arasındaki beyin bağlantısındaki farklılıkları gösteriyor. Bu çalışmalar, akıcı okumanın disleksi olanlar için neden bir mücadele olduğu konusunda, nörolojik bir temel sağlıyor.

<< İçindekiler

Disleksi nedenleri nelerdir?

Disleksinin kesin nedenleri hala tam olarak net değildir, ancak anatomik ve beyin imgeleme çalışmaları, Disleksik kişilerin beyninde, gelişme ve çalışma biçiminde farklılıklar gösteriyor.

Dahası, disleksi hastalarının çoğunda, bir kelime içindeki ayrı konuşma seslerini tanımlamada, harflerin bu sesleri nasıl temsil ettiğini öğrenmede zorluk çektiğini bulmuştur; bu sorunun okuma güçlüklerinde anahtar bir faktör olduğu bilinmektedir. Disleksi, zeka eksikliğinden veya öğrenme arzusundan kaynaklanmamaktadır; uygun öğretim yöntemleriyle disleksi olan bireyler başarılı bir şekilde öğrenebilirler.

Özel öğrenme güçlüğü, bilginin öğrenilme ve işlenme şeklini etkiler. Nörolojiktirler (psikolojik olmaktan çok), genellikle aile içinde görülür ve zekadan bağımsız olarak ortaya çıkarlar. Dislektik bireylerde eğitim, öğrenimin olumsuz etkilenmesinin yanı sıra okuryazarlık becerilerinin kazanılmasında da önemli olumsuz etkileri görülebilir.

Yani kısaca; eğer ”özel eğitim” desteğinden faydalanılmazsa disleksi okul çağında okur yazarlığın öğrenilmesiyle beraber başlayarak, kişiyi hayatının ilerleyen süreçlerinde de bir gölge olarak takip edebilir.

Disleksinin nedenleri nörobiyolojik ve genetiktir, yani disleksi nörogelişimsel bir farklılıktır. Bireyler, disleksi için genetik bağları miras alır, bunun anlamı şu dur; Disleksi aileden miras kalabilir. Muhtemelen çocuğun ebeveynlerinden, büyükanne ve büyükbabalarından, teyzelerinden veya amcalarından birinde disleksi vardır. Disleksi bir hastalık değildir, bulaşıcı olmadığı bilinmelidir ancak farklılık olarak tanımlanabilir.

Doğru teşhis, uygun talimat, sıkı çalışma; aileden, öğretmenlerden, arkadaşlardan ve diğerlerinden destek alınarak, disleksik bireyler okulda ve sonrasında çalışan yetişkinler olarak başarılı olabilirler.

<< İçindekiler

Disleksinin etkileri nelerdir?

Disleksinin sahip olduğu etki her kişi için farklıdır; tedavi, kişinin durumunun ciddiyetine ve iyileştirme etkinliğine bağlıdır. Temel zorluk sözcükleri okumak, seslerin işlenmesi , değiştirilmesindeki zorluklarla ilgilidir. Disleksisi olan bazı kişiler, özellikle mükemmel bir eğitimle erken okuma ve heceleme görevlerini öğrenmeyi başarırlar, ancak daha sonra dilbilgisi, ders kitabı materyalini anlama ve kompozisyon yazma gibi daha karmaşık dil becerileri gerektiğinde en zorlu problemlerini yaşarlar.

Disleksisi olan kişiler, evlerinde iyi bir dil modeline ve okulda iyi bir dil eğitimine sahip olsalar bile konuşma diliyle ilgili sorunlar yaşayabilirler. Kendilerini açıkça ifade etmekte veya konuşurken başkalarının ne demek istediğini tam olarak anlamakta zorlanabilirler.

Bu tür dil sorunlarının erken yaşlarda çocuklarda tanınması genellikle çok zordur, ancak okulda, işyerinde ve diğer insanlarla ilişkilerde büyük sorunlara yol açabilir. Disleksinin etkileri sınıfın çok ötesine ulaşabilir.

Disleksi, bir kişinin kendi imajını da etkileyebilir. Disleksi olan öğrenciler genellikle kendilerini olduklarından daha az zeki ve daha az yetenekli hissederler. Akademik sorunlar nedeniyle büyük bir stres yaşadıktan sonra, bir öğrencinin okula devam etme konusundaki cesareti kırılabilir.

<< İçindekiler

Özgül öğrenme güçlüğü çeşitleri

Disleksi haricinde ki diğer özgül öğrenme güçlüğü alt başlıkları şunları içerir.

Özel öğrenme güçlüğü

  • Disleksi
  • Dispraksi veya Gelişimsel Koordinasyon Bozukluğu (GBB)
  • Diskalkuli
  • Disgrafi
  • ”Dikkat Eksikliği Bozukluğu” veya ”Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu” (DEHB, DE, HB, ADHD)

Dispraksi

Dispraksi; motor öğrenme zorlukları, algısal motor fonksiyonu ve gelişimsel koordinasyon bozukluğu (DCD) olarak da bilinir. “Minimal beyin hasarı” ve “beceriksiz çocuk sendromu” terimleri artık kullanılmamaktadır.

Dispraksili bireyler, ”ince motor beceriler” ve ”kaba motor beceriler” konusundaki görevleri planlama ve tamamlama konusunda zorluklar yaşıyor. El sallamak gibi basit motor hareketlerden, dişlerini fırçalamak uygulanması gereken adımların sıralanması gibi daha karmaşık hareketlere kadar değişebilir.

Diskalkuli

Diskalkuli, bir kişinin aritmetik problemleri çözmede ve matematik kavramlarını kavramada alışılmadık zorluk yaşadığı bir öğrenme bozukluğu çeşitidir. Yani diskalkuli söz konusu olduğu zaman matematik, formülasyon, denklemler gibi kavramların zor anlaşılabildiği bir zorluk çeşidi akla gelmelidir.

Disgrafi

Disgrafi, el yazısının bozulmasıyla ilgili bir durumdur. Bozulmuş el yazısı; yazma sırasında sözcükleri hecelemeyi öğrenmeyi, metin yazma hızını olumsuz etkileyebilir ve bunun sonucunda ortaya disgrafi adı verilen bir öğrenme güçlüğü çıkartır.

Disgrafisi olan bazı çocuklarda yalnızca bozuk el yazısı olabilirken, bazılarında yalnızca bozuk heceleme (okuma problemleri olmadan) olabilir.

Çocukların bazılarındaysa hem bozulmuş el yazısı, hem de bozuk heceleme görülebilir.


”Dikkat Eksikliği Bozukluğu” (DEB, ADD), ya da ”Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu” (DEHB, ADHD)

DEHB öğrenmeyi olumsuz etkileyebilir; olumsuz etkilerine rağmen ”DEHB” öğrenme güçlüğü olarak tanımlanmaz, çünkü ”otizm, dehb, anksiyete, motor bozukluklar, tik bozukluları” gibi diğer nörogelişimsel farklılıklarından ayrı olarak disleksi okuma ve yazmayla ilgilidir. Dislektik çocuklar okuma yaparken; harfleri, heceleri farklı tanımlayıp , normalden biraz daha farklı yorumlayabilirler. Bununla birlikte dislektik çocukların birden fazla öğrenme veya davranışsal engeli olabilir.

Çeşitli çalışmalarda, öğrenme veya okuma güçlüğü teşhisi konan çocukların % 50 kadarı Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu(DEHB) tanısı almıştır. Engeller aynı anda ortaya çıksa bile, biri diğerinin nedeni değildir.

<< İçindekiler

Dil temelli öğrenme güçlüğü istatistikleri

Nüfusun% 15-20’sinde dil temelli öğrenme güçlüğü var. Özel eğitim hizmetleri alan özel öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin% 70-80’inin ”okuma bozukluğu” vardır. Disleksi; okuma, yazma ve heceleme güçlüklerinin en yaygın nedenidir. Disleksi, erkekleri ve kadınları neredeyse eşit derecede etkilediği gibi, farklı etnik ve sosyo-ekonomik kökenlerden insanları da neredeyse eşit şekilde etkiler.

<< İçindekiler

Dislekside okuma mümkün mü?

Evet. Disleksisi olan çocuklar anaokulunda ve 1. sınıfta etkili fonolojik farkındalık ve ses bilgisi eğitimi alırlarsa, 3. sınıfa kadar akranlarına veya yardım edilen çocuklara göre sınıf düzeyinde okumayı öğrenmede önemli ölçüde daha az sorun yaşarlar.

3. sınıfta okuma güçlüğü yaşayan çocukların % 74’ü 9. sınıfta zayıf okuyucular olarak kalmaktadır, çünkü çoğu gerekli yoğunluk veya süreye sahip uygun özel eğitim hizmeti almamaktadırlar. Çoğu zaman yetişkinler kadar iyi okuyamazlar.

Disleksisi olan bireylerin bilgiyi daha verimli bir şekilde okumayı, işlemeyi ve ifade etmeyi öğrenmeleri için asla geç değildir. Araştırmalar, Özel eğitim ve öğretim tekniklerini kullanan programların, çocukların ve yetişkinlerin okumayı öğrenmelerine yardımcı olabileceğini göstermektedir.

<< İçindekiler

Disleksililerin bazı ortak özellikleri

Disleksik çocukların özellikleri yetişkinlikte de de hemen hemen aynı belirtilerle devam eder. Ancak eğer nitelikli ”bire bir eğitim” alınırsa, çocukta genetik olarak bulunan disleksi hastalığı, hücrelerden tamamen atılamasa da, okuma yazma ve günlük rutinlerini normal insanlar kadar rahat bir şekilde ve sorunsuz yapması sağlanabilir. Bunun sonucunda sonraki yaşamlarında akademik başarıyla yoluna devam etmesi sağlanabilir.

Dislektiklerin ortak özellikleri şunlardır.

  • Hafıza sorunları.
  • Koordinasyon zorlukları.
  • Yazma güçlüğü.
  • Görsel işleme zorlukları.
  • Okuma güçlüğü.
  • İşitsel işleme zorlukları.
  • Zaman yönetimi zorlukları.
  • Duyusal dikkat dağınıklığı: yabancı görsel veya işitsel uyaranların elenememesi.
  • Duyusal aşırı yüklenme: görsel uyaranlara ve sese karşı artan hassasiyet; yoğun ortamlarla başa çıkamama.

<< İçindekiler

Disleksi tedavi edilemez mi?

Özel öğrenme güçlüğünün bir parçası olan ‘disleksi’ ömür boyu süren nörogelişimsel bir farklılıktır ancak doğru desteklerle, disleksik bireyler çok başarılı öğrenciler ve yetişkinler haline gelebilir. Unutulmamalıdır ki!!! Einstein dislektikti ve IQ’su 160 olarak biliniyordu. Çözüm; genetik bir farklılığın ortadan kaldırılması değildir. Çözüm; kaliteli eğitmenlerden ”bire bir eğitim” alınması sonrasında çocukların gelişimlerinin takip edilmesi ve yerinde müdahalelerle kod çözme sanatının yani ”okuma tekniğinin” çocuğa öğretilebilmesidir.

<< İçindekiler

İlham verici bir hikaye

Cameron Herold, bu yılın Pinnacle Ödülü Sahibi. Pinnacle Ödülü, disleksisini alenen kabul eden, ilgi alanında önemli başarılara imza atan, başarılı bir yaşam süren ve disleksi hastaları için bir rol modeli olan disleksili bir kişiyi tanımak için oluşturuldu. Her yıl verilen Pinnacle Ödülü, 12 Kasım 2014’te IDA’nın San Diego’daki Yıllık Okuma, Okuryazarlık ve Öğrenme Konferansı’nda Cameron’a sunulacak.

Cameron, Kuzey Amerika’da en çok aranan iş beyinlerinden biridir. İş dünyasının en iyi CEO’larına akıl hocalığı yapmanın yanı sıra, sıfırdan birkaç milyon dolarlık şirket kurdu. Cameron, kariyeri boyunca, dikkat çekici 500 iş yerinin üç büyük şirketle başarılı bir şekilde satışı, markalaşması ve entegrasyonunda etkili olmuştur.

Dünyaca bilinen bir şirketin sadece altı yıl içinde 2 milyon dolardan 106 milyon dolara çıkan muhteşem büyümesinin arkasındaki itici güç olduğu bilinmiyor olabilir. Ancak, bu dinamik lider 21 yaşında ilk şirketini kurduğundan beri girişimci bir yenilikçidir. Kısa bir süre önce Cameron’la deneyimleri ve Kasım ayında yaptığı sunumu dinlerken neler bekleyebileceğimiz hakkında sohbet etmek için görüştük.

Soru: Çocukken üstesinden geldiğiniz zorluklardan bazıları nelerdi?

Cevap: Çocukken gerçekten kötü ADD yaşadım. Bir yetişkin olarak zaman zaman hala ADD yaşıyorum. Ayrıca diskalkuli denilen bir tür ”özel öğrenme güçlüğü” mevcut. Sayıları yazarken ters çeviriyorum, genç bir yetişkin olana kadar ancak öğrenebilmiş oldum. Yani işlem yapmak bir sorundu ve derse girip çıkardım. Öğretmen ya a) beni uyarmak ve odaklanmam için gerçekten hızlı hareket etmiyorsa ya da b) benimle yakın çalışmıyorsa sıkılırdım. Dağılmıştım, öncelik vermedim ve bir şeyleri organize etmekte zorlandım.

Soru: Disleksiye sahip olmak size ne şekilde yardımcı oldu?

Cevap: Mücadele ettiğim şey rakamlardı. Şu anda matematikte garip bir şekilde iyiyim – ama hala sayıları hatırlayamıyorum ya da doğru yazdığım izlenimi veriyor, bu yüzden bunu yapabilecek kişilere yetki veriyorum. Yakın olmanın iyi olduğunu öğrendim ve mükemmelliğin hiçbir önemi yoktu. Telefon numaramı verdiğimde veya mesaj bıraktığımda, iki kez yavaşça tekrar ediyorum.

Soru: Hayatınızdaki tüm zorluklarınız ve başarılarınız varken, çocukluk mücadelelerinin bu aşamalarında geri dönüp kendinize söyleyeceğiniz şey nedir?

Cevap: Keşke çok daha genç yaşta B’lerin ve C’lerinde aslında mükemmel olduğunu bilseydim – yaşlandıkça aslında kimsenin A’ları gerçekten umursamadığını. Keşke sezgisel olarak yaptığım şeyin – kısayollar bulmak, mükemmele takıntılı olmamak, vb. – iyi olduğunu bilseydim.

Soru: Kasım ayındaki konferansta yapacağınız sunumda dört gözle bekleyebileceğimiz şeyler hakkında bize bir bilgi verebilir misiniz?

Cevap: TED Konuşmamın, “Çocukları Girişimci Olarak Yetiştirme” içeriğinden ve ayrıca dünyanın her yerindeki CEO’lara kullanmayı öğrettiğim bir araca atıfta bulunacağım. Bu araç, bir vizyonu açıklığa kavuşturmak ve iletmek için iş dünyasında veya aile içinde herkes tarafından kullanılabilir – böylece herkes onu görebilir, anlayabilir ve gerçekleştirebilir.

<< İçindekiler

Disleksi, kendi kendine öz değerlendirme testi

Disleksi, çoğu tanı konulmayan ve çok az müdahale hizmeti alan veya hiç almayan 10 kişiden 1’ini etkiler. Hiç teşhis edilmemiş bazı kişiler için disleksi, eksik istihdam, akademik çevrelerde gezinmede zorluk, iş yaşamında zorluk ve özgüven azalmasıyla sonuçlanabilen gizli bir engeldir. Teşhis konmuş olanların bile hayatlarının bazı yönlerinde okuma veya yazmayla mücadele etme olasılığı yüksektir.

Disleksi, bir okuma güçlüğü çeşitidir ve normal bir insana göre zeka seviyesinde bir anormalllik bulunmadığı bilinmelidir.

Okumayı, yazmayı yani entelektüel yetenekleriyle tutarlı bir düzeyde heceleme yapmayı asla öğrenmeyen, disleksi olan birçok parlak ve yaratıcı birey vardır. Disleksiniz olabileceğini düşünüyor musunuz? Lütfen aşağıdaki 10 soruluk kısa öz değerlendirme aracını tamamlayın.

Yaş gruplarına göre çocuklarda disleksinin belirtileri nelerdir?

Disleksi çoğu ebeveyn tarafından eğitim çağı başlayana kadar fark edilememekte. Bunun temel sebebi, disleksi belirtilerinin şiddetinin ve çeşitlerinin çocuktan çocuğa fazlasıyla değişkenlik göstermesidir. Ancak ortak olarak, tüm disleksi hastalarında okuma ve heceleme de güçlük gözlemlenmektedir. Bunun dışında, kimi disleksi türlerinde matematik gibi alanlarda da zorluklara rastlanabiliyor.

Hekimler, genelde disleksi belirtilerinden bahsederken yaş gruplarına göre gruplamak da. Bu sayede, çocuğunuzda hangi dönemlerde hangi belirtilerin izlenmesi gerektiğini daha net anlayabilirsiniz.

4 – 5 – 6 – 7 YAŞINDAKİ OKUL ÖNCESİ ÇOCUKLARDA DİSLEKSİ BELİRTİLERİ NELERDİR?

İki kelimenin kafiyeli olup olmadığını anlamada güçlük

Disleksi tanısı alan çocuklar kelimelerin temel yapılarını anlayamadıkları için, kafiyeleri tanımakta da güçlük çekerler.

Konuşurken sesleri kelimeye çevirmede zorlanma

Çocuğunuz ilk kelimelerini söylerken, kelimenin başlangıç sesinden sonra takılıyor, duraklıyor veya kelimeyi tamamlamakta zorlanıyorsa, bu durum disleksi belirtileri arasında gösterilebilir.

Yeni kelimeler öğrenmede güçlük çekme

Bu durum küçük yaşlarda gayet normal karşılansa da, okul öncesi eğitim çağına gelmiş çocukların yeni kelimeler öğrenmede güçlük çekmesi bir disleksi belirtisi olarak kabul edilmekte.

Harfleri tanımada ve seslerle ilişkilendirmede zorluk çekme

Kitaplarda, dergilerde karşılaştığı harfleri tekrar tanımakta ve “A” gibi basit seslerle ilişkilendirmekte güçlük çekiyorsa, çocuğunuzda disleksi belirtileri görülmektedir.

“Okul öncesi” çağda disleksi belirtileri, ilerleyen yaşlarda olduğu kadar ayırt edici olmayabilir. Ancak bu belirtilerle karşılaşmanız durumunda bir profesyonele danışmanızda fayda var. “Erken teşhis”, “özel eğitim ve rehabilitasyon”, disleksinin kontrol altına alınmasında kolaylık sağlamakta.

8-12 YAŞ ARASI ÇOCUKLARDA DİSLEKSİ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Bir kelimenin ortasındaki harf çıkarıldığında kelimeyi söylemekte güçlük

Bir kelimenin ortasındaki harf çıkarıldığında kelimeyi söylemekte güçlük veya birkaç sesten kelime oluşturmakta zorlanma.
İlkokul çağındaki çocuklarda hekimlerin ilk baktıkları belirti, kelimelerden ses çıkarıldığında okuma zorluğu oluşup oluşmadığı olmakta. Örneğin, “disleksi” kelimesinden “-leks” kısmını çıkartıp “dissi” sesini okumakta zorlanmak önemli bir disleksi belirtisi olarak kabul edilmekte.

Basit zamirleri hatırlayamama

Ben, sen, o, bunlar, gibi basit zamir sözcüklerini hatırlamakta güçlük çekilmesi disleksi belirtileri arasında gösterilir.

Sözcükleri hecelerine ayırmada güçlük çekme

Zayıf bir belirti olsa da, hekimler tarafından hecelere ayıramama, zorlanma, disleksi belirtileri arasında kabul edilmektedir.

Harf içeren matematik problemlerinde zorlanma

Çok basit seviyede bile olsa, disleksi hastaları, harf içeren matematik problemlerinde güçlük çekebilirler. Örneğin “1 + x = 2” işlemi.

Disleksi nedenleri konusunda bilimin henüz aydınlatamadığı bazı noktalar da mevcuttur bu anlamda disleksi hastalığı olan çocuklar ve yetişkinler için oluşma nedenlerinin bazı noktaları bilinmese de çözüm aşamasında “özel öğrenme güçlüğü” terapileri tedavi süreçlerine yardımcıdır.

12 – 13 – 14 -15 YAŞ ÇOCUKLARDA DİSLEKSİ BELİRTİLERİ

Orta okul çağı dislektik çocuklarda disleksi belirtileri

Hecelemede sık hata yapma

Bir kelimeyi hecelerine ve harflerine ayırırken sıklıkla hata yapmak bir disleksi belirtisidir.

Cümleleri ve paragrafları sıklıkla tekrar etmek

Bir yazı okurken, özellikle sesli okumalar sırasında, cümleleri ve paragrafları sıklıkla tekrar okumak disleksi belirtilerinden en ayırt edicilerinden kabul edilmekte.

Konuşmaya kıyasla okumada zorlanma

“Disleksi hastalığı” belirtilerinden bir diğeri de; konuşma sırasında akıcı ve yeterli olsa da, aynı metni okuma veya yazma esnasında zorlanma olarak gösterilmekte. Bu en ayırt edici belirti olarak kabul edilmekte.

Ortaokul seviyesi, disleksiden etkilenen çocukların büyük çoğunluğunun tespit edilemeden geçirdiği en son eğitim seviyesidir. Genelde ortaokul seviyesinde disleksi belirtileri çok belirginleşir ve fark edilir.

15 – 16 – 17 – 18 YAŞ ÇOCUKLARDA DİSLEKSİ BELİRTİLERİ

Sesli okumalar sırasında bazı kelimeleri atlama

Kısa seslere sahip kelimeler veya bağlaçlar, disleksi hastaları tarafından sesli okumalar esnasında sıklıkla atlanır.

Eğitim seviyesine göre okumada güçlük

Lise seviyesine kıyasla daha zorlanarak ve takılarak okuma, en fark edilir disleksi belirtileri arasında kabul edilir.

Şıklı soruları boşluk doldurma sorularına kıyasla çok daha fazla tercih etmek

Öğrenciler için çoğu zaman tek başına ayırıcı bir belirti olmasa da, disleksi tanisi alanlarda şıklı soruları, diğerine kıyasla ne kadar kolay olursa olsun, şıklı olanı tercih etme eğilimi görülmekte.

“Disleksi belirtileri” genellikle en geç ortaokul seviyesinde fark edilir seviyeye gelerek tedavi edilir. Ancak fark edilemeyen disleksi belirtilerini lise seviyesinde çok daha net anlamak mümkün olmakta.

Disleksi yalnızca bir “öğrenme bozukluğu” değil, her yaşta ve her dönemde fark edilebilecek bir problemdir. Bu nedenle her çağda okuma güçlüğüne rastlanabilir, kimi vakalarda ellili yaşlarda bile gözlemlenmiştir.

Yetişkinler İçin Disleksi Öz Değerlendirme testi

  • Yavaş okur musun?
  • Okuldayken okumayı öğrenmekte zorlandınız mı?
  • Bir şeyi mantıklı gelmeden önce sık sık iki veya üç kez okumak zorunda mısın?
  • Yüksek sesle okumaktan rahatsız mısınız?
  • Okurken veya yazarken harfleri atlıyor musunuz, aktarıyor musunuz veya ekliyor musunuz?
  • Yazım Denetimi’nden sonra bile yazınızda hala yazım hataları olduğunu düşünüyor musunuz?
  • Okurken alışılmadık çok heceli kelimeleri telaffuz etmekte zorlanıyor musunuz?

Daha uzun kitaplar ve romanlar yerine dergi mi yoksa kısa makaleler mi okumayı tercih edersiniz?

  • Okuldayken yabancı dil öğrenmeyi çok zor buldunuz mu?
  • Kapsamlı okuma gerektiren iş projelerinden veya kurslardan kaçıyor musunuz?

Puanlama ; Testte verilen her evet cevabı 1 puandır ve eğer testte 10 puana yakın bir skorunuz varsa şüphe etmeniz ve bir uzmana görünmeniz gerekebilir


Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir