Otizm çeşitli sosyal becerilerde, dil gelişiminde, tekrarlı ve kısıtlayıcı davranışlarda, hiperaktivite ya da dikkat eksikliği gibi çeşitli davranış bozukluklarında, iletişim bozukluklarında ortaya çıkan çevresel, genetik ve hücresel pek çok faktörden etkilendiği düşünülen nörogelişimsel bir bozukluktur.
Kalifornia Üniversitesi’nde 12 ila 48 aylık, 2.618 yürümeye yeni başlayan çocuk üzerinde gerçekleştirilen yeni bir bilimsel araştırmaya göre yeni doğan bebeklerde otizmin erkek ya da kız çocukları arasında değişim gösterdiği ve erkeklerde 4 kat daha fazla görüldüğü düşüncesi yanlışlanmıştır.
Çalışmaya göre kız ve erkek çocukları doğumdan ilk yürümeye başladığı süreye kadar herhangi bir farklılık göstermemektedir. Ancak zamanla ve yaş ilerledikçe bir şekilde erkeklerdeki otizm belirtileri daha belirgin olmaya başlamaktadır.
Bunun üzerine yapılan çalışmayı gelin birlikte okuyalım.
UC San Diego Tıp Fakültesi’nde nörobilim profesörü ve Otizm Mükemmeliyet Merkezi müdürü olan kıdemli yazar Karen Pierce, Ph.D.’ye göre, otizmli çocukları çok erken yaşta değerlendiren çok az sayıdaki çalışmadan biridir.
“Kadınların erkeklerden daha fazla mı yoksa daha az mı etkilendiği konusunda alanda bir fikir birliği yok ve bunun nedeni muhtemelen en erken yaşlarda gerçekten büyük ölçekli çalışmalar yapılmamış olmasıdır,” dedi Pierce. “Önceki küçük çalışmalara dayanarak, bazı cinsiyet farklılıkları olacağını öngörmüştük. Bu yüzden hiçbir şey bulamayınca biraz şaşırdık.”
Araştırmacılar, normal gelişim gösteren kız ve erkek çocuklar arasında cinsiyet farklılıkları buldular; kız çocukları, özellikle sosyal becerileri , dil gelişimini ve günlük yaşam becerilerini ölçen testlerin yarısından fazlasında erkeklerden önemli ölçüde daha yüksek performans gösterdi .
“Bu literatürle tutarlıdır; kız bebeklerin dil becerileri, sosyal becerileri ve günlük yaşam becerilerini ne kadar iyi gerçekleştirdikleri açısından erkeklerden biraz daha hızlı geliştiği görülmektedir – iki yaşındaki bir çocuk için uyarlanabilir şeyler,” dedi Pierce. “Genellikle gelişen kızların gelişimi erkeklere göre daha hızlıdır.”
Bu durumda doğumdan itibaren eğer erkek ve kız çocuklar arasında cinsiyet farklılığına bağlı herhangi belirgin bir fark bulunamıyorsa buradan iki sonuç çıkarılabileceğini düşünüyor uzmanlar.
“Birincisi, cinsiyet farklılıklarını bildiren önceki çalışmaların yanlış olması, belki de küçük örneklem büyüklüğü, örnekleme yanlılığı, sınırlı çalışma ölçümleri veya diğer metodolojik sorunlar nedeniyledir”
“İkinci olarak cinsiyet farklılıklarının ilk başlangıç zamanında var olmadığı, bunun yerine sosyalleşme veya gelişim boyunca ortaya çıkabilecek biyolojideki farklılıklar gibi psikososyal faktörler tarafından yönlendirilen daha sonraki yaşlarda yavaşça ortaya çıktığıdır.”
Psikososyal düzeyde, çalışmalar ebeveynlerin kız çocuklarıyla erkeklere göre daha olumlu ebeveynlik davranışında bulunduğunu göstermiştir; bu da dil ifadesinde cinsiyet farklılıklarına yol açabilir
Biyolojik düzeyde, cinsiyet hormonu dalgalanmalarındaki farklılıklar da klinik fenotipi etkileyebilir
Yalnız ilerleyen yaşlarda bildirilen örneklerde genellikle şöyle bir tablo ortaya çıkmaktadır.
Otizmli kadınlar Otizmli erkeklerle karşılaştırıldığında üstün sosyal becerilere, daha ince otistik özelliklere, daha az kısıtlı ve tekrarlayıcı davranışlara ve üstün dil becerilerine sahip oldukları bildirilmiştir. Buna karşılık, diğer çalışmalarda otizmli kızların daha fazla sosyal zorluk yaşadığı ve otizmli erkeklerden daha fazla zihinsel engellilik gösterdiği bildirilmiştir. Yine de, diğer çalışmalarda ASD’li kadın ve erkeklerin biliş, dikkat ve ASD ile ilişkili davranışsal özellikler açısından benzer olduğu bildirilmiştir . Bu nedenle, şu anda otizmli kız ve erkek çocuklar arasındaki klinik fenotipik farklılıklar sorusunda belirgin bir netlik eksikliği bulunmaktadır
Pierce, bu alternatif olasılığı incelemek için otistik çocukları bebeklikten okul çağına ve sonrasına kadar takip eden yüksek kaliteli, geniş çaplı bir çalışmaya ihtiyaç duyulacağını söyledi.
Buradan da anlaşılacağı üzere erken yaş otizm tespiti ve yapılan erken yaş müdahaleleri Otizm Spektrum Bozukluğu konusunda son derece hayati bir öneme sahiptir. Konuyla ilgili iletişime geçebilir ücretsiz eğitim desteği talep edebilirsiniz. Sevgilerle










































